2        3        4        5        6        7

"İlham Perilerim" olan kedilerimin hikayeleri ve ilham verdikleri resimler
kediciressam.com
 
"Havuç"
Shiva'mın oğlu, "Süt" ve "Sahlep"in kardeşi. Diğer kardeşleri gibi çekingenliğini mahallenin bıçkın tekiri babasından almanın yanısıra annesinin tüm canayakınlığını da almanın çelişkisini yaşıyor :) Yanaşsam, sürünsem, sevdirsem, yok yok, kaç uzaklaş, miyavla, sonra dur geri dön, gene yanaş...
Havuç ve balıklar
Havuç portre
Sarı Koltuk
Kırmızı Pencereli Ev
İlham Perilerim sayfasına geri dön
"Sufi" Evimizin tosunu. Garfield haltetmiş yanında. Sufi'yi görüp de sevmeyen olmadı bugüne kadar, hatta hiçbir kedim bu kadar çok evlat edinilmek istenmemişti. En canayakın, en korkusuz, en tostoparlak kedim. Şu anda 13 kilo civarında, diyet yapma çabalarımız sonuçsuz kalıyor zira yan yana dizilmiş 15 mama kabından içinde diyet mama olanını tercih etmiyor elbette...
Bebekliği nerde nasıl geçti bilmiyorum. İlk karşılaşmamız karlarla kaplı bembeyaz bir günde Etiler'de eskiden oturduğum sitenin bahçesinde oldu. İri yapılı, delikanlı bir kediydi, 1 yaş civarında olduğunu tahmin ediyorum. Bana birşeyler söyleyerek yanaştı, sevdim biraz, sonra ona evden yemek getirdim, ama derdi yemek değildi, yemeğe arkasını dönüp kucağıma çıktı. Evde nüfus tavana vurmuştu, hem de bebek olmayan bir kediyi aralarına kabul etmeleri imkansızdı, kan çıkardı, geçmiş zaman tecrübelerimden biliyordum. Ona balkonda limon sandıklarını naylonlarla sarmalayıp içine yastıklar koyarak yuva yaptım kendimce, ama o içine girmeyip penceremden içeri melul melul bakıyordu üstüne karlar yağarken. Asla dayanamadığım bir manzaradır bu, kedilerin pencerenin dışından içeriye özlemle bakması... Bu sebeple pencereli resimlerimde kediler hep içeriden dışarı bakarlar. İçerideki kedi ordusu öfke dolu bakışlarla onu tehdit ettikleri halde Sufi pencerede ısrarla bekledi. Koca kedi, huyunu suyunu bilmem, ama denemeye karar verdim, bir voyager dayadım pencerenin ağzına, iki yanda hırlayan tıslayan kedi ordusuna rağmen Sufi hiç tanımadığı bu kadının bilinmeyen tehlikeler barındırabilecek küçük kutusuna tereddüt etmeden girdi, ve eve giriş merasimi bu oldu. Sufi hakkında anlatmak istediğim öyle çok şey var, ama bu kadarı şimdilik yeterli... Sonraki olaylarda da ne olursa olsun benimle kalmak istediğini kesin bir dille belli etti, ve ben ona hep birlikte olacağımıza söz verdim.
Sufi
Sufi ve balıklar
Tombulum/Pembe Sufi
Portakal
Sufi II
Tombul
İlham Perilerim sayfasına geri dön
"Yoda". Bir Ağustos gecesi(2006), önce sesini duydum kendisini görmeden önce... Bir bebek kedinin tanıdık imdat sesi geliyordu alt sokaktan; hiçbirşey durduramaz beni böyle bir durumda, fırladım çıktım sokağa sesi takip etmek üzere. Yeni taşındığım Emirgan'da eskiden Etiler'de olduğu kadar rahat değilim sokaklarda, çünkü dehşet içinde buradaki sokak köpeklerinin hiç de dost olmadıklarını (kedilere karşı hele hiç!) farketmiştim. Ve hayallerimin aksine, Emirgan sokaklarında kediden çok köpeğe rastlıyordum. Minik kedinin sesini yeni restore edilmekte olan bir evin kapısına kadar takip ettim, ama ses kapının içinden geliyordu! İnşaatta kapalı kalmıştı! Elim kolum bağlı, o içeride ağladı avaz avaz, ben dışarıda... Sabahı zor ettim. İnşaata vardığımda işçilerden birine sordum, " küçük bir kedi fırladı çıktı biz girdiğimizde" dedi. Biraz rahatladım, sabahı çıkarmıştı. Akşam vakti el ayak çekildiğinde bu sefer daha yakından, yan sokakta bir arabanın altından gelen sesini takip ettim bu sefer sonuç hüsran olmayacaktı... Daha önce de sokaklarda araba hırsızı görünümünde mahalle sakinlerinin garip bakışları altında kedi peşine düşmüşlüğüm olmuştu, ama bu sefer bu minik kedi inatçı çıkmıştı ne mama ne tatlı dil onu saklandığı araba motorunun içinden çıkartamıyordu. Uzun lafın kısası, onu enseleyebildiğimde gece olmak üzereydi. Yaklaşık birbuçuk aylık, kocaman yelken gibi kulaklı minik suratlı, kirli sarı, sıska bir bebecikti. Avucumun içinden yine avaz avaz bağırmaya devam ederken korkuyla açılmış kocaman sarı gözlerini bana dikmişti... İlk günlerinde güvende olacağı ayrı bir odada kalacaktı. Temizlendi, mamasını yedi, memnuniyet mırıltıları çıkartarak kendi kutusundaki yastığında günlerin acısını çıkartırcasına uyudu.
Aman Allahım, bu ne yaramaz ne hareketli bir kediydi böylesini görmemiştim, Benek'i yaramaz zannederdim, bu velet biraz büyüdüğünde Benek'i gözüne kestirdi onunla oynamaya onu kovalamaya başladı, Zavallı Benek evin içinde o önde Yoda arkada dönüp duruyorlar... Şimdi etli butlu, yumuşacık, birazcık daha uslu bir kucak kedisi oldu Yoda...
İlham Perilerim sayfasına geri dön
Basti ve ben
Basti+Yastık+Benek
Basti + Yastık
"Basti". İsmi bastondan türedi. Minicikti bulduğumda, ezilmiş. Arka ayağını ameliyatla almak zorunda kaldılar. Tek ayağıyla bastona tutunur gibi seke sekekoşardı. Yastık ve Benek'le çok iyi anlaşır, sarmaş dolaş yatardı.
 
 
 
2        3        4        5        6        7

İlham Perilerim sayfasına geri dön
kedilere devam